Melâmîlik; bir felsefe, bir akım, bir ideoloji, bir görüş değil; bir yaşam şeklidir. İşte bu nedenle Melâmîlik; tanımlanamaz, anlatılamaz ve kayıtlanamaz. Sözle harflere sıkıştırıldığında, mana değerini kaybeder. Bu nedenle Melâmîlik; anlatılmaz, ancak yaşanır.
Melâmîliği anlatmak adına harflerin içine hapsedilmiş tanımlar, Melâmîlik değildir. Hz. Mevlânâ Mesnevi’sinde şöyle der: “Harf kaptır. Ondaki mana su gibidir, mana denizi de Ümmü’l Kitap yanında bulunan, kendisinde olan zattır.”
Melâmîlik ve Melâmîler ile ilgili çok şey anlatılmıştır, anlatılacaktır da. Melâmîler, söylenenler ya da söyleneceklerle değil, yaşamakla ilgilenirler. Her şey anda olup bitmektedir, asıl olan anda yaşamaktır.
Ümit Bulut Efendi’nin, talebelerine, Melâmet ve Melâmîlik neş’esinin anayasası olarak işaret ettiği, tamamen doğuş ile yazılmış ve hakikatin 90 bin kelimeyle anlatıldığı Melâmî Hc. Davud Yılmaz Divan’ı da diğer kitapları gibi evrensel kemâlâtın gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir yazılı kaynak ve belge niteliği taşımaktadır. Melâmî Hacı Davud Yılmaz (k.s.) Hazretleri’nin, 2007 yılında dördüncü baskısı yapılan ve 169 adet ilahisinden oluşan Divan’ı, Gönül Sohbetleri, İnsan-ı Kâmil ve Sırları, Dürr-i Yek’ten Tecelliyet ve Hikâye Olunur ki adlı eserlerinde yer alan diğer ilahilerini de içine alacak şekilde toplam 212 ilahi olarak, Ümit Bulut Efendi tarafından, Melâmî Hc. Davud Yılmaz Divanı ismi ile yeniden basıma hazırlanmıştır.
Nasıl ki denizin derinliklerdeki o eşsiz hazineyi görebilmek, ona ulaşabilmek için yüzme bilmenin yanı sıra rehber bir dalgıçla derinlere dalmak gerekirse Allah’ın velilerinin eserlerinin gerçek anlamına ulaşmak, oradaki kemâlâtın tadına varmak için de oradaki anlama vâkıf olmuş kişiler tarafından bu eserlerin şerhine gereksinim vardır. Bir ilahisinde; “Bu âlemde ismim Davud. Manada Ankâ olmuşum” diyen Davud Yılmaz (k.s.) Hazretleri’nin Divanı’nı, ancak ve ancak Davud, yani onun kemâlâtına ulaşmış bir Melâmî insan-ı kâmili şerh edebileceğinden bu ilahilerin bir kısmı, günümüz Türkçesi ile açık ve yalın bir anlatımla ilk kez, Ümit Bulut Efendi tarafından şerh edilerek “Davud Yılmaz Divanı Şerhi” adı ile 2015 yılında kitap olarak yayımlanmıştır.
İşin ehli bilir ki Kur’ân’ın işaret ettiği ve insanlara ulaşması için hedef koyduğu, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ile özdeşleşen evrensel kemâlât bilincine ulaşmak ve bu bilinçle yaşamak, ancak ve ancak bu bilinç seviyesine ulaşmış bir rehberle mümkün olur. İşte bu kitapta da o rehber, 21. Yüzyıl insanına Hz. Muhammed’in dinini; o dinin nasıl yaşanacağını yaşamın içinden örneklerle anlatıyor; bir anlamda aklın ötesini, bir yaşam biçimi olan Melâmîliği, bilinç seviyeleri ile aklın önüne getiriyor. Ümit Bulut Efendi, bu kitapta yer alan sohbet yazıları ile Kur’ân’ın hakikati; bu hakikatin nasıl yaşama geçirileceği; nasıl Kur’ân olunacağı konusunda talep edenlere ışık tutuyor.
“Melâmîlîk, kıyısı olmayan çok derin bir denizdir. Sığ zihniyetlerin harcı değildir.” diyen Melâmî Hacı Davud Yılmaz (k.s.) Hazretleri’nin, Melâmîlik ve hakikat üzerine kaleme aldığı ve bugüne dek yayımlanmamış risalelerinin asıl metinleri ilk kez bu kitapta bir araya getirilmiştir. İrşad vazifesinin yanı sıra Melâmî Hacı Davud Yılmaz (k.s.) Hazretleri’nin eserlerini yayımlayarak, günümüze ve geleceğe aktarılması yönünde hizmetlerini sürdüren Ümit Bulut Efendi tarafından hazırlanan bu eserde yer alan risalelerde; Pir Seyyid Muhammed Nurü’l Arabî, Şeyh-ül Ekber Muhyiddîn-i İbnü’l Arabî, İsmail Hakkı Bursevî, Gavs-ı Âzam Abdülkadir Geylâni, Niyâzi Mısrî, Bâyezîd-i Bistâmî, Yazıcızade Muhammed ve Mevlânâ Hazretleri gibi birçok insan-ı kâmilin sözlerinden örneklerle Melâmîliği tarikat zannedenlere ve insan-ı kâmili nitelemek isteyenlere de yanıt verilmiştir.
Peygamber Efendimizden (s.a.v.) Üçüncü Dönem Melâmî Piri Seyyid Muhammed Nur-ûl Arabî Hazretleri’ne ve ondan gelen silsilenin, hilafet ve hüccet zincirinin beşinci halkasına nail olan Melâmî Hacı Davud Yılmaz (k.s.) Hazretleri’nin, “Melâmî canlarına ve Melâmîliği araştırmak isteyen tüm Lâ Fâile İllâllah’ta nasibi olan ihvan-ı dine ışık tutacaktır.
“Allah'ı anmanın keyfiyetini bilmiyorsanız, onu ehli olan kimseden sorup öğrenin ve ne zaman insan-ı kâmil bulursanız o zaman zikriniz zikir olur.” (Enbiya, 7; Nahl, 43) “Ya Muhammed, sana biat eden, bana biat etmiştir; senin elinin üstünde benim elim vardır; zikri artık sana o öğretecek.” (Fetih, 10) “Ya Muhammed, Hz. İbrahim’in dinine dön!” (Nahl, 123) Tevhit Ayetleri, Melâmi Hacı Davud Yılmaz (k.s.) Hazretleri’nin yayımlanmış 4 kitabında yer alan tevhit ayetleri ve bu ayetlerin geçtiği metinlerin Ümit Bulut Efendi tarafından derlenmesi ile oluşturulmuş bir kitaptır. Kitapta yer alan ayet açıklamaları, ilgili kitaplardaki orijinal metinlerdir. Kur’ân’ın sırrı, insan-ı kâmildir ve Kur’ân, insan-ı kâmile yönlendirir. İnsan-ı kâmil de Kur’ân’ın sırrını size bildirir. Pir’in kitaplarında yer alan tevhit ayetlerinin derlenmesiyle ortaya çıkan ve 2016 yılında yayımlanan kitap, tevhit ayetlerinin sırrına ulaşmak isteyenlerin istifadesine sunulmuştur.
Copyright © 2025 | All Rights Reserved.